Antalya'da düzenlenen Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi'nde, erkeklerde en sık görülen kanserlerden biri olan prostat kanserinde tanı ve tedavideki son yenilikler paylaşıldı. Hatta, üroloji uzman ve asistanlarına eğitim amaçlı 'Robotik Biyopsi Kursu' bile düzenlendi.
HEDEFE YÖNELİK KESİN TANI
Minimal İnvaziv Üroloji Derneği İkinci Başkanı Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Başeskioğlu, prostat kanserinin erken teşhis ile başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğini belirterek şöyle dedi: "Prostat kanseri tanısı için PSA adını verdiğimiz kan tetkiki, rektal muayene ve multiparametrik MR görüntüleri önemli yer tutar. Kesin tanı için de prostat biyopsisi yapılmaktadır. Standart olan rektal yoldan yapılan ve iğnelerin bağırsaktan geçtiği yöntemler yavaş yavaş terk edilmeye başlanmıştır. Bunun en büyük sebebi de makat bölgesindeki kanamalar ve ölüme sebebiyet verebilecek ciddi enfeksiyon riskidir."
AĞIR ENFEKSİYON RİSKİNİ DÜŞÜRÜYOR
Dünyada perineal yöntem olarak adlandırılan, iğnelerin bağırsaktan geçmediği yöntemlerin artık ülkemizde de yavaş yavaş uygulanmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Başeskioğlu, şöyle dedi: "Robotik yöntemde ise sadece iki tane giriş noktasından çoklu prostat biyopsileri alınabiliyor. İğne giriş yeri prostatın sağ lobu için bir adet, sol lobu için bir adet olmak üzere iki giriş noktasından bütün biyopsiler alınabilmektedir. Bu yöntemde MR görüntüleri ile füzyone edilerek hedefe yönelik biyopsi yapılmaktadır. Bununla standart yöntemlerde gözden kaçabilecek prostat kanser odakları daha yüksek doğrulukla örneklenebilmektedir. Sadece iki giriş noktası olması da biyopsi sonrası kanama, ağrı ve enfeksiyon riskini ciddi oranda düşürmektedir. Aynı zamanda robotik yönlenmeyle de prostatın haritalandırılması yine doğrulukla yapılabilmektedir."