Prostat Büyümesi (BPH) Nedir?
Prostat büyümesi, yaşla birlikte ortaya çıkan ve prostat bezinin hacminde artışı ifade eden bir durumdur. Genellikle 45 yaş civarında başlar ve 50 yaş civarında belirginleşir. BPH, benign (iyi huylu) bir durumdur, yani genellikle kanserle ilişkilendirilmez. Ancak, büyüyen prostat, idrar akışını ve mesane fonksiyonlarını etkileyebilir.
BPH Belirtileri ve Tanısı Nasıl Konur?
BPH'nin belirtileri, idrar akışında zayıflama, idrar yaparken tam boşalamama hissi, idrara başlama güçlüğü, idrar sıklığında artış, acil idrara çıkma hissi, gece sık sık idrara kalkma ve kesik kesik idrar yapma gibi semptomlardan oluşur. Tanı, semptomların değerlendirilmesi ve fiziksel muayene ile başlar. Ayrıca, prostat spesifik antijen (PSA) testi, idrar akım testi, ultrasonografi ve sistoskopi gibi testler de kullanılabilir.
BPH Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
BPH'nin tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın durumuna bağlı olarak değişir. İlaç tedavisi, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilirken, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında transüretral rezeksiyon (TUR), lazer tedavileri (lazer vaporizasyon, lazer enükleasyon), açık cerrahi ve son yıllarda popülerlik kazanan HoLEP ve ThuLEP gibi kapalı cerrahi yöntemler bulunur.
Sıkça Sorulan Sorular
ThuLEP, prostat bezinin tamamının çıkarılmasını sağlayan bir diğer kapalı cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, thulium lazer teknolojisi kullanılır. ThuLEP, genellikle büyük prostat büyümeleri için cerrahi tedavi gerektiren hastalarda tercih edilir.
ThuLEP işlemi, HoLEP'e benzer şekilde gerçekleştirilir. Endoskopik yöntemler kullanılarak prostat dokusuna erişilir ve thulium lazeri kullanılarak dokunun parçalanması ve çıkarılması sağlanır. Bu yöntem, etkili bir şekilde prostat dokusunun çıkarılmasını sağlar ve idrar akışı semptomlarının iyileştirilmesine yardımcı olur.
ThuLEP işlemi, HoLEP gibi, uzmanlık gerektiren bir prosedürdür ve tecrübeli bir cerrah tarafından gerçekleştirilmelidir.
Her iki yöntem de, büyük prostat büyümeleri için etkili ve güvenli cerrahi seçeneklerdir. Hangi yöntemin tercih edileceği, hastanın durumuna, prostat büyüklüğüne ve diğer faktörlere bağlı olacaktır.
HoLEP, prostat bezinin tamamının çıkarılmasını sağlayan kapalı bir cerrahi yöntemdir. Bu işlem, özellikle büyük prostat büyümeleri veya diğer cerrahi seçeneklerin uygun olmadığı durumlarda tercih edilir. HoLEP yöntemi, holmiyum lazer teknolojisinin kullanımını içerir.
HoLEP işlemi, öncelikle prostat bezinin içine bir endoskop yerleştirilerek başlar. Daha sonra, lazer enerjisi kullanılarak prostat dokusu parçalanır ve çıkarılır. Bu yöntem, prostat dokusunun tamamının etkili bir şekilde çıkarılmasını sağlar ve postoperatif komplikasyon riskini azaltır. Ayrıca, hastanın iyileşme süreci genellikle daha hızlıdır ve idrar akışı semptomları üzerinde uzun süreli bir etki sağlar.
HoLEP işlemi, uzmanlık gerektiren bir prosedürdür ve deneyimli bir üroloji cerrahı tarafından gerçekleştirilmelidir.
BPH'nin tedavisi, semptomların şiddetine ve hastanın durumuna bağlı olarak değişir. İlaç tedavisi, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilirken, cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında transüretral rezeksiyon (TUR), lazer tedavileri (lazer vaporizasyon, lazer enükleasyon), açık cerrahi ve son yıllarda popülerlik kazanan HoLEP ve ThuLEP gibi kapalı cerrahi yöntemler bulunur.
BPH'nin belirtileri, idrar akışında zayıflama, idrar yaparken tam boşalamama hissi, idrara başlama güçlüğü, idrar sıklığında artış, acil idrara çıkma hissi, gece sık sık idrara kalkma ve kesik kesik idrar yapma gibi semptomlardan oluşur. Tanı, semptomların değerlendirilmesi ve fiziksel muayene ile başlar. Ayrıca, prostat spesifik antijen (PSA) testi, idrar akım testi, ultrasonografi ve sistoskopi gibi testler de kullanılabilir.
Prostat büyümesi, yaşla birlikte ortaya çıkan ve prostat bezinin hacminde artışı ifade eden bir durumdur. Genellikle 45 yaş civarında başlar ve 50 yaş civarında belirginleşir. BPH, benign (iyi huylu) bir durumdur, yani genellikle kanserle ilişkilendirilmez. Ancak, büyüyen prostat, idrar akışını ve mesane fonksiyonlarını etkileyebilir.