Testis Kanseri

Testis Kanserlerinin Belirtileri Nelerdir?

Testis kanserlerinin belirtileri genellikle tek taraflı ağrısız şişlik veya sertlik şeklinde ortaya çıkar. Hastaların yaklaşık %20'si skrotal bölgede ağrı nedeniyle doktora başvurur. Ancak, ağrısız bir skrotal kitle, özellikle inflamatuar bir durum öyküsü yoksa, testis kanseri olarak değerlendirilmeli ve buna göre hareket edilmelidir. Nadiren, sırt ve yan ağrısı, metastatik kitleye bağlı olarak kanlı öksürük, bulantı, kusma, nöbetler veya kemik kırıkları gibi belirtiler de görülebilir. Ayrıca, %7 hastada meme büyümesi (jinekomasti) görülebilir.

Testis Kanseri Tanısı Nasıl Koyulur?

Şüpheli durumlarda, testislerdeki sertlik fizik muayene ile tespit edilir ve hasta testis kanseri olarak değerlendirilir. Muayene sırasında, vücudun diğer bölgelerinde yayılma olabileceği için lenf nodları ve organlar da taranır. Testis kanseri ile akut epididimoorşit (testis ve epididim iltihabı) arasındaki farkı belirlemek önemlidir, ancak bu her zaman net olmayabilir. Tanıyı desteklemek için testis tümör belirteçleri olan AFP, β-HCG ve LDH testleri yapılmalı ve skrotal ultrasonografi ile görüntüleme desteklenmelidir.

Kesin Tanı Nedir?

Fizik muayene, tümör belirteçleri ve ultrasonografi ile tanı yüksek oranda konabilir. Tanı doğrulanamazsa veya şüphe varsa, cerrahi olarak testisin çıkarılması ve patolojik inceleme önerilir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Testis kanserinde bilinen bir koruyucu yöntem bulunmamakla birlikte, erken tanı ve tedavinin önemi vurgulanır. 15-35 yaş arası erkekler, testis kanseri açısından risk altında oldukları için düzenli olarak kendi kendilerine testis muayenesi yapmaları önerilir. İnmemiş testisi olan kişiler, değerlendirilmeli ve gerekirse cerrahi veya ilaç tedavisi uygulanmalıdır.

Testis kanserinin tedavisi ve takibi genellikle kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Ancak genel olarak, testis kanseri tedavisi üç ana yöntemden oluşur: cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi. Takip ise tedavinin etkinliğini değerlendirmek ve hastalığın yeniden ortaya çıkma riskini izlemek için düzenli kontrolleri içerir.

  • Cerrahi Müdahale: Testis kanseri tanısı konulduğunda genellikle cerrahi müdahale ilk tedavi seçeneğidir. Cerrahi genellikle orşiektomi adı verilen bir işlemle yapılır. Orşiektomi, etkilenen testisi tamamen çıkarmayı içerir. Cerrahi ayrıca, kanserin evresine ve türüne bağlı olarak lenf düğümlerinin çıkarılmasını da içerebilir.
  • Kemoterapi: Cerrahi sonrası veya bazı durumlarda cerrahi öncesinde, kanserin yayılmasını önlemek veya geriletmek için kemoterapi uygulanabilir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek veya büyümelerini durdurmak için kullanılan ilaçlardan oluşur. Kemoterapi rejimi genellikle birkaç hafta veya ay boyunca dönemsel olarak uygulanır.
  • Radyoterapi: Bazı durumlarda, özellikle kanser lenf düğümlerine yayılmışsa veya cerrahi müdahale mümkün değilse, radyoterapi kullanılabilir. Radyoterapi, yüksek enerjili ışınlar kullanılarak kanser hücrelerinin yok edilmesini veya kontrol altına alınmasını sağlar. Ancak, testis kanserinde radyoterapi kullanımı sınırlıdır ve genellikle diğer tedavi seçeneklerine tercih edilmez.

Tedavi sonrası, hastaların düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Takip genellikle kan testleri, görüntüleme testleri (örneğin, tomografi veya MRG) ve fizik muayeneleri içerir. Bu takip ziyaretleri, tedavinin etkinliğini değerlendirmek, olası nüksleri tanımlamak ve hastalığın ilerlemesini izlemek için kullanılır. Takip sürecinde, hastanın sağlık durumunu ve yaşam kalitesini iyileştirmek için gereken destek ve bakım sağlanır.

Tek testisi olan hastalarda ve her iki testisinde kanser şüphesi olan hastalarda, kitlenin büyüklüğü ve durumuna bağlı olarak testis koruyucu cerrahi düşünülebilir. Ancak, kitle 2 cm'den küçükse veya testis kanseri tanısı konmuşsa, testisin çıkarılması ön plana çıkar. Bu durumdaki hastaların operasyon sonrası yakın takibi önemlidir.

Fizik muayene, tümör belirteçleri ve ultrasonografi ile tanı yüksek oranda konabilir. Tanı doğrulanamazsa veya şüphe varsa, cerrahi olarak testisin çıkarılması ve patolojik inceleme önerilir.

Şüpheli durumlarda, testislerdeki sertlik fizik muayene ile tespit edilir ve hasta testis kanseri olarak değerlendirilir. Muayene sırasında, vücudun diğer bölgelerinde yayılma olabileceği için lenf nodları ve organlar da taranır. Testis kanseri ile akut epididimoorşit (testis ve epididim iltihabı) arasındaki farkı belirlemek önemlidir, ancak bu her zaman net olmayabilir. Tanıyı desteklemek için testis tümör belirteçleri olan AFP, β-HCG ve LDH testleri yapılmalı ve skrotal ultrasonografi ile görüntüleme desteklenmelidir.

Testis kanserlerinin belirtileri genellikle tek taraflı ağrısız şişlik veya sertlik şeklinde ortaya çıkar. Hastaların yaklaşık %20'si skrotal bölgede ağrı nedeniyle doktora başvurur. Ancak, ağrısız bir skrotal kitle, özellikle inflamatuar bir durum öyküsü yoksa, testis kanseri olarak değerlendirilmeli ve buna göre hareket edilmelidir. Nadiren, sırt ve yan ağrısı, metastatik kitleye bağlı olarak kanlı öksürük, bulantı, kusma, nöbetler veya kemik kırıkları gibi belirtiler de görülebilir. Ayrıca, %7 hastada meme büyümesi (jinekomasti) görülebilir.

WhatsApp Destek Hattı